Fütürizm, İtalya’da ortaya çıkan avangart bir sanat ve sosyal harekettir. Fütürist felsefenin ardından birçok manifesto oluşturuldu ve en önemlisi Filippo Tommaso Marinetti tarafından 1909’da yayınlanan Fütürizm Manifestosu‘ydu. Fütürist sanatçıların geçmişe yönelik tutumu, geleneğin uzlaşmaz bir şekilde reddine dayanıyordu. Diğer taraftan Fütüristler gençlik kültünü, sanayileşmeyi, hızı, teknolojiyi ve modernleşmeyi yüceltiyorlardı. Fütüristler genellikle kültürel ve daha geniş toplumsal değişim mücadelesinin şiddet unsurunu vurguluyorlardı. Fütürizm, edebiyatın yanı sıra resim, heykel, mimari, endüstriyel tasarım, müzik, film, dans ve moda alanlarında da gelişti.
Önemli Fütüristler arasında Umberto Boccioni, Giacomo Balla, Carlo Carrà, Gino Severini, Gerardo Dottori, Fortunato Depero, Luigi Russolo, Natalia Goncharova, Mikhail Larionov, Antonio Sant’Elia sayılabilir.
Fütürizmin başlıca özellikleri arasında çok sayıda manifesto, modernleşme süreçleri, hıza duyulan hayranlık, geçmişle ilişki, savaşın yüceltilmesi ve faşist ideoloji yer almaktadır.
1. Çok Sayıda Manifesto
Fütüristler manifesto formunu daha geniş bir kitleyle iletişim kurmak için önemli bir kanal olarak kullandılar. İster ayrı yayınlar olarak ister günlük basında yayınlansın, bu metinler toplumu Fütüristlerin fikirleriyle başarılı bir şekilde tanıştırdı. Fütürist geceler ve sergiler düzenlemenin yanı sıra, bir manifesto yayınlamak da bu grubun faaliyetlerinin önemli bir özelliği olarak öne çıkıyor. Manifestolar edebiyat, resim, heykel, müzik, mimari ve film alanlarında yazılmıştır.
2. Modernizasyon
Modernleşme süreci, fütürist felsefenin baskın bir özelliği olarak öne çıkmaktadır. Modernleşme fikri fütürist yaratıcılığın tüm yönlerinde mevcuttur ve Fütürizm estetiğinin en tanınmış unsuru olarak seçilebilir. Sanayileşme, şehir planlama ve mimari alanlarındaki modernleşme süreçleri ve otomobil trafiğinin gelişimi, Fütüristler için sürekli bir ilham kaynağı olmuştur. Salt sanatsal eylemden daha büyük hedefleri olan bir hareket olarak Fütüristler, daha geniş bir çerçevede toplumsal dönüşümü hedeflemişlerdir. Bu dönüşüm bir yandan ekonomiyi ve kültürel pratikleri modernleştirerek, diğer yandan da Faşist siyasi programın bir parçası olan devrimci ve şiddet içeren savaş araçlarıyla gerçekleştirilmeliydi.
3. Hız
Fütüristler, yirminci yüzyılın ilk on yıllarındaki teknolojik devrim ve dönüşümün bir sembolü olarak hızı vurgulamışlardır. Bu hız, şehrin sokaklarındaki koşuşturmaya, hızlı endüstriyel üretime ve yollardaki artan bisiklet ve araba sayısına yansıdı. Fütüristler, kültürel tarihin mirasında arkaizmi ve modern an için tamamen yetersizliği gördüler. Hız olgusu, Fütüristler tarafından içinde yaşadıkları anın özgün bir dürtüsü olarak vurgulanmıştır.
4. Geçmişle ilişki
Fütüristlerin geçmişe ve genel olarak kültürel mirasa karşı son derece olumsuz bir tutumu vardı. İçinde bulunulan andaki toplumsal potansiyelin tam olarak farkına varılmasında geçmişe odaklanmanın bir yük olduğuna inanıyorlardı. Var olmaması gerektiğine inandıkları müze kurumuna karşı özel bir düşmanlıkları vardı. Sanat tarihine süreklilik sağlama prizmasından bakmadılar. Bunun tek istisnası, Fütüristlerin çalışmalarını takdir ettikleri ve sanatsal ifadelerini büyük ölçüde şekillendiren Kübistler ve Post-Empresyonistlerdi.
5. Savaş
Fütüristler savaşı açık bir şekilde desteklediler. Filippo Tommaso Marinetti, 1909 yılında yayınladığı Fütürist Manifesto’da savaşı dünyanın tek hijyeni olarak nitelendirmiştir. Fütüristler şiddetli bir devrimin gerekli olduğunu düşünüyorlardı. İnançlarına göre bu şiddet dalgası, yeni bir toplumun yaratılmasının önünü açmak için sadece Hıristiyan değil Roma medeniyetinin mirasının yükünü de ortadan kaldıracaktı. Bu toplum modernleşme ve teknolojik ilerleme fikirlerine dayanacaktır ve bunu başarmak için toplum geçmiş tarafından kirletilemez. Ulusal birleşme fikri de Fütüristlere çok yakındı. İtalyan milliyetçiliği, daha geniş Avrupa siyasi ikliminin bir parçasıydı ve bu durumda öncelikle İtalyanların ve İtalyan topraklarının kurtarılması gereken çok uluslu Avusturya-Macaristan’a atıfta bulunuyordu. Orada savaş meşru bir mücadele aracı olarak yüceltilir. Birinci Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında birçok Fütürist öldü.
6. Faşizm
Fütüristler arasındaki ideolojik kararlılık homojen değildi. Sosyalist ve anarşist akımlar, milliyetçi faşizm yanlısı çoğunluğa kıyasla çok daha küçüktü. Fütürist sanatta görülen savaşın yüceltilmesi, bu akımın önde gelen birçok sanatçısının savaşın ilk yıllarında ölmesiyle sonuçlandı. Filippo Tommaso Marinetti, Birinci Dünya Savaşı sona ermeden önce, 1918 yılında Fütürist Siyasi Parti’yi kurdu. Bu parti kısa süre sonra Mussolini’nin İtalyan Savaş Faşizminin bir parçası haline geldi. Marinetti, Mussolini’nin önde gelen işbirlikçilerinden biri olarak Alceste De Ambris ile birlikte, daha çok Faşist Manifesto olarak bilinen İtalyan Mücadele Güçleri Manifestosu’nu yazar. Marinetti’nin savaş sonrası İtalyan kültürünün gelişimi için bir çerçeve olarak fütüristik sanatçı fikri hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmedi. Almanya’dan gelen “dejenere sanat” teriminin İtalyan kamusal alanına girmesiyle, avangard fütürist sanat giderek marjinalleşti.
7. Yeni Yoğun Dil
Filippo Tommaso Marinetti, modern çağın dili fikrini Sözdiziminin Yıkımı-Kablosuz Hayal Gücü-Özgürlük İçinde Kelimeler manifestosunda formüle etmiştir. Yeni fütürist dilin ilk etapta kesin, açık ve ekonomik olacak şekilde yapılandırılması gerekiyordu. Böyle bir dil sıfatlardan ve zarflardan yoksundur ve matematiksel ve müzikal sembolleri kullanıma sokar. Fütürist dilin dinamikleri, her zaman mastar halinde görünen fiillere ve onomatopoeia’nın sık kullanımına dayanacaktır.
8. Tipografik Devrim
Marinetti’nin özgürlük içinde kelimeler olarak bilinen kavramı, metin ve görsel malzeme arasında yeni bir ilişki için alan açtı. Bu iki içerik artık birbirine karşıt değil, görsel şiir fikri aracılığıyla birleşiyor. Yeni tipografik çözümler, şiirin biçiminin tamamen alışılmadık görünmesini mümkün kılmıştır. Bu yaklaşım sadece görselin alanında bir değişiklik değil, aynı zamanda artık basılı metne “bakması” ve “içinden geçmesi” gereken okuyucunun konumunda da bir yenilik anlamına geliyordu. Tullio d’Albisola kitabında Fütürist, Koku, Dokunma, Termal Özgürlük sözcükleri 1932 tarihli bu kitap, metnin görsel kapasitesinin devrimci yönlerini ve metnin basıldığı metalin dokunsal değerlerini ve bu vesileyle kullanılan mürekkebin kokusunu, şiirin genel zihinsel-ampirik deneyimi amacıyla birleştiriyor.
9. Post-Empresyonist Etkiler
Post-Empresyonizm sanatı Kübizm ve Fütürizm’i büyük ölçüde etkilemiştir. Paul Cezanne, doğadaki tüm olguların üç geometrik cisim aracılığıyla temsil edilebileceğini iddia etmiştir: küre, koni ve küp. Kübizm bu ilkeyi geliştirecek ve daha sonra Fütürizm tarafından sahiplenilecek olan yeni bir devrimci resim dili yaratacaktır.
Paul Cezanne’ın yanı sıra etkisi en çok görülen sanatçı Georges Seurat’dır. Seurat’nın Divisionism olarak bilinen yenilikçi renk yaklaşımı, zamanın optik araştırmalarına dayanan palete bilimsel bir tutum getirdi. Bölmecilik, boyanın saf haliyle, yani pigmenti daha önce palette karıştırmadan tuvale uygulanması anlamına geliyordu. Georges Seurat, kontrast renklerin uygun şekilde konumlandırılmasıyla görüntü parlaklığının daha iyi bir etki yarattığına inanıyordu. Bölme tekniği hem Kübistler hem de Fütüristler arasında güçlü bir şekilde temsil edilmiştir.
10. Kübist Etkiler
Kübizm, Fütürizm’in sanatsal ifadesi üzerinde çok önemli bir etkiye sahipti. Bu iki akım neredeyse eşzamanlı olarak gelişse de, en eski avangard akım olan Kübizm, Fütürizm’in görsel gelişim yolunu etkilemiştir. Bu etki, post-empresyonist ters perspektif ve bölmecilik fikirleriyle süreklilik içinde yansıtıldı. Kübizm aynı zamanda Fütüristlerin üzerine inşa ettiği soyutlama eğilimli güçlü bir geometrizasyon dili ortaya koymuştur. Fütüristler tarafından sıklıkla kullanılan kolaj tekniği, Kübistler tarafından icat edilmiştir. Fütürist resmin en önemli özelliklerinden biri özgün bir şekilde kübisttir ve hareketli bir perspektife atıfta bulunur.
11. Aeropainting
Aeropainting, resme gerçek anlamda fütürist bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, geleneksel manzara resmine yerinden görünüm ya da kuşbakışı görünüm bileşenini ekleyerek onu dönüştürmüştür. Uçakla seyahat etmek manzaraya bu tür bir erişim sağladı. 1929 yılında Torino’da yayımlanan Gazzetta del Popolo dergisinde Uçuş Perspektifleri ve Aeropainting başlıklı bir makale yayımlandı. Aeropainting’in bu makalesi ya da manifestosu Benedetta Cappa, Fortunato Depero, Gerardo Dottori, Filippo Tommaso Marinetti ve diğerleri tarafından imzalanmıştır.
Manzara resminin durağan pastoral karakteristiği yerini yeni bir fütürist dinamiğe bıraktı. Bu dinamik, çifte hareket fikriyle karakterize edilir; sahneyi her an farklı bir şekilde açan düzlemin kendi hareketi ve ressamın sahneyi yaratırken onu değiştirdiği fırçanın hareketi. Umbria manzaraları bu resim için sık sık ilham kaynağı olmuştur. Manzara resmi, belirli bir ülkenin coğrafi çevresinin yüceltilmesini destekleyen vatansever ve milliyetçi duyguların arttığı sosyal iklimde özellikle değerlidir. Bu nedenle aeropainting, Mussolini’nin imajını farklı İtalyan manzaralarına aktararak propaganda amacıyla sıklıkla kullanıldı.
Hangi Sanat Akımları Fütürizm ile Ortak Özellikler Taşır?
Fütürizm Art Deco, Cubo-fütürizm, Konstrüktivizm, Rayonizm, Vortisizm ve Precisionizm‘i etkilemiştir.